Muğla’nın Ortanca ilçesine bağlı olan Dalyan, bir mahalledir. Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’in birleşiminde yer alan Dalyan, caretta carettaların yumurtladığı plajları içerisinde bulundurmaktadır. Dalyan’da yaklaşık 8000 kişi yaşamaktadır. Bozulmamış doğası, tarihi yerleri ve denizi ile Dalyan, tam bir kültür ve deniz tatili sunmaktadır. Her mevsim uğranabilecek olan bu yerin en hareketli zamanları haziran ve temmuz aylarında yaşanır.
Dalyan, bir mahalle olmasına rağmen içerisinde birçok güzellik bulundurur. Burada denize girmenin yanında tarihi birçok yapı ziyaret edilebilir. Dalış, çamur banyosu, tekne turları ve doğası ile huzurlu bir tatil geçirmeniz mümkündür. Birbirinden güzel koyları ve gölleri, kaplıcaları ile burası her tarz tatil imkanını ziyaretçilerine sunmaktadır.
Dalyan doğası, gölleri, antik kentleri ve kaplıcaları ile birçok farklı konaklama imkanına sahiptir. Her bütçeye ve her tarz tatil ihtiyacına göre Dalyan’da kalabilirsiniz.
Kendi evinizde gibi tatil yapmak, planlarınızı istediğiniz gibi şekillendirmek için Dalyan merkezde bulunan İklim Apart ve Apart Gala, nehir kenarında yer alan Rota Otel, Likya Kaya Mezarlıkları’nın tam karşısında doğa ile iç içe bir tatil için Kano Otel, Dalyan'ın doğal güzellikleri arasında yer alan ve sakin bir butik tatil sunan Sunshine Boutique Hotel, gölün hemen kenarında yer alan ve odalarında da göl manzarası sunan doğa içindeki Hotel Palmyra ve Yuvarlak Çay kenarına kurulmuş, serin bir ortam arayanlara Midas Pansiyon, Dalyan’da kalınabilecek en güzel rota ve tatili sunmaktadır.
Dalyan’da denize girilebilecek birçok koy ve göl bulunuyor. Yılın büyük bir çoğunluğunda burada denize girebilmek mümkündür. Ekim ve mayıs aylarında hava yağışlı olabiliyor ama deniz sıcaklığı yüzmek için yeterli dereceye sahip oluyor. Yaz aylarında hava sıcaklığı çok yükselsede bölgede esen meltemler sayesinde bunaltıcı bir hava olmuyor. Serin suları seviyorsanız Dalyan’da kasım ayında bile denize girmeniz mümkün hale geliyor. Doğası neredeyse hiç el değmemiş olan Dalyan’da gönül rahatlığı ile denize girmek mümkündür.
Kralların mezarları, bir inanışa göre tanrıya yakın olmak için en yüksekte, kayalara yapılırmış. Kbidler’in ihtişamlı eserleri olan Likya Kaya Mezarları ise Türkiye’nin görsel simgelerinden biridir. Bu kaya mezarı tahminlere göre Büyük İskender ya da Perslerin saldırısı sonucunda tamamlanamamış ve yarım kalmıştır. Tapınak cepheli, olarak yapılan Likya Kaya Mezarları’nın diğer kaya mezarlarından bir diğer farkı ise kayaya oyulmuş güvercin yuvası denen, oyuk mezarlar olarak tasarlanmış olmasıdır. Ayrıca burada kullanılan lahitler ve nişler, anıt ve sandık mezarlar ile geçmişe gidip geleceksiniz.
Likya Kaya Mezarları’nın ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Milattan önce 4. yüzyıla kadar gidilebilmiş fakat tam bir tarih bulunamamıştır. Bu mezarlıkların nasıl yapıldığı da gizemini koruyan bir başka sorudur. Kaya mezarları yapılırken aynı zamanda dağ da oyulmuş ve kralın mezarı dağdan ayrı hale getirilmiştir. Kaya mezarları akşamları ışıklandırılmakta ve ortaya çıkan manzara herkesi büyülemektedir.
Antik Çağ’da önemli ticaret merkezlerinden olan Kaunos, bir liman şehridir. Gel-git sebebiyle bu liman zamanla dolmuş ve liman görüntüsünü kaybetmiştir. Milattan önce, bu şehri Miletos’un oğlu Kaunos’un kurduğu düşünülmektedir. Anadolu’nun Pers hakimiyetine girmesi ile şehir Maulos’un yönetimine alınmıştır. İskender’in Persleri yenmesi üzerine ise şehir birçok kez el değiştirmiştir.
Bu dönemde şehrin dolmaya başlaması ve yeni limanların oluşturulmasıyla Kaunos Antik Kenti önemini yitirmiştir. Kenti koruyan surlar Orta Çağ’dan günümüze gelmiştir. Surun bir kısmı Helenistik Dönem’den ve bir diğer kısmı Mausolos Dönemi’nden kalmıştır. Bu kentin bir oturaklı tiyatrosu, bazilika tarzı bir kilisesi, Roma Hamamı ve tapınağı bulunmaktadır. Kalıntıların tümünün ne olduğu çözülememiş olsa da görülmesi gereken harika bir tarih Dalyan’da sizleri beklemektedir.
Kaunos Antik Kenti gezisinden hemen sonra uğrayabileceğiniz Çandır Köyü’ne tekne ile ulaşabilirsiniz. Buraya gelen ziyaretçiler turlarla Çandır’a götürülür ve burada çamur banyosu yapılan yere uğranır. İskelede dikkatinizi çekebilecek, milattan önce bir zamanda yapılmış oyukları göreceksiniz. Bu oyuklar, şehir bir liman özelliği taşındığında gemilerin doğru yanaşması için ateş yakılan kavuklardır. Şehrin tersane görevini gören Çandır Köyü, tepelere çıkınca tüm Dalyan’ı ayaklar altına seren bir görsele sahiptir.
Dalyan’dan kalkan motorlar ile ulaşabileceğiniz Sultaniye Kaplıcaları’na bazı tekne turlarıyla da ulaşabilmek mümkündür. Burası bir kaplıcadan çok bir tedavi yeri olarak görülmektedir. Birçok hastanın burada sunulan hizmetlerle birlikte iyileştikleri rivayet edilir. Tabi bilmeniz gereken bir nokta ise Sultaniye Kaplıcaları, ülkemizde bulunan radyoaktivitesi en yüksek olan kaplıcadır. Suyunun içerisinde; radon, kalsiyum klorür, kalsiyum sülfür ve kalsiyum sülfat bulunuyor. Kadın hastalıkları, romatizma, cilt hastalıkları ve siyatik hastalıklarına burada çözüm sunuluyor. Ayrıca kaplıca sularının içilmesi de iç hastalıklarına iyi geliyor.
Tedavi yanında Sultaniye Kaplıcaları hakkında bilmeniz gereken bir bilgi ise buranın Kaunoslular tarafından tam 2000 yıl önce açıldığıdır. Buraya geldiğinizde kalabileceğiniz kiralık oda hizmeti de veriliyor.
Aşı Koyu, sessiz ve sakin bir tatil isteyenlerin ve teknelerin en çok uğradığı yer olmaktadır. Burası bozulmamış doğası, 20 metrelik derinliği, balık çeşitliliği ve caretta carettaları ile doğa ile iç içe bir tatil ve dinlenme alanı sunuyor. Aynı zamanda bu koyda dalış da yapılabiliyor. Aşı Koyu’na Marmaris ve Dalyan’dan tekne ile günlük turlar aracılığıyla da gidebilmeniz mümkündür.
Ülkemizin Soğuk Cenneti olarak adlandırılan Yuvarlak Çay, serin havası ve herkesi şaşırtan soğukluktaki suyu ile ziyaretçilerini ferahlatıyor. Topgözü Kanyonu’nda yer alan Yuvarlak Çay, Sandras Dağı’nın kar sularından beslendiği için sıcaklığı ortalama 6 derecedir. Çayın çevresinde yapılmış yirmiden çok restoran ve kafe bulunmaktadır. Buralarda sabah kahvaltısından öğle ve akşam yemeklerine, balık menülerinden kızartmalara kadar geniş bir yelpazeyi uygun fiyatlarda tüketmek mümkündür. Yuvarlak Çay’da göle girmek de mümkündür. Tabii bu soğukluğa dayanabilecekseniz. Göl üzerinde kurulan salıncaklarsa keyifli vakit geçirmenizi sağlıyor.
Eşsiz manzarası ile Bacardi Koyu, ormanla çevrilmiş masmavi denizi ile ziyaretçilerine unutulmaz bir manzara sunuyor. El değmemiş doğası ile sadece yürüyerek ulaşabileceğiniz Bacardi Koyu, doğa ile iç içe bir tatil imkanı sağlıyor. Bu koyun toplamda 200 metrelik uzun bir sahili bulunuyor. Buraya geldiyseniz akşamları Dalyan sokaklarında yürüyebilmeniz de mümkün. Bacardi Koyu doğal yaşam ortamı sunması ile hayvanlar içinde önemli bir yaşam ve üreme ortamı sağlamaktadır. Bacardi Koyu’nun az rüzgar alan ve sığ denizi ile konforlu bir tatil geçireceksiniz.
Köyceğiz Gölü doğal yollarla oluşmuş bir alüvyal set gölüdür. Gölün diğer adı ise Dalyan Boğazı’dır. Bu gölü besleyen birçok su kaynağı olduğundan gölde su değişimi sağlanmış oluyor. Ülkemizin en büyük alabalık çiftliği Köyceğiz Gölü’nde bulunduğundan burada mutlaka alabalığın tadına bakmalısınız. Gölün suyu kükürtlüdür ve göl çok sığdır. Bu sebeple yılın neredeyse tüm zamanı su kayağı yapılabilir özelliktedir. Gölün çevresinde birçok şifalı kaplıca bulunur.
Özellik |
---|